Ligin sonuna 13 hafta kala Galatasaray’ın düşme hattıyla arasında sadece üç puan fark var, önünde de zor bir fikstür. 117 yıldır akıllardan dahi geçmeyen felaket senaryoları bugünlerde uykuları kaçırmakta. Zincirleme yönetim hatalarının bedelini ödüyor takım; ilk düğme yanlış iliklendi bir kere, düzeltmesi zor.
Başkan'ın sezon başındaki Terim ısrarı hata zincirinin ilk halkasıydı. |
Son Kayserispor maçında Galatasaraylılar'a acı veren bir manzara vardı: şuursuz bir gerilim içinde destek yerine köstek olan tribünler (onlara taraftar denmez), elleri ayakları birbirine dolaşan oyuncular, kaybedilen basit toplar, yerini bulmayan paslar ve nadiren yakalanan gol pozisyonlarını değerlendiremeyen paralize olmuş ayaklar. Oynama ve kazanma çabası yok değildi, ancak takım bu ruh hali ile kendi evinde eksik ve yorgun bir rakibe diş geçiremedi sonuçta. Futbol medyası, yaşanan telaş ve tedirginlik haline teşhisi koydu hemen: "kaygı bozukluğu! (anxiety disorder!) Bafetimbi Gomis'in maç sonunda söylediği gibi, "Aslan keyifsiz!", "Aslan hasta!"
Trabzonspor travması sonrası yaşanan büyük ızdırap |
Sezonun orta yerinde Domenec Torrent ile birlikte "gelenekselden bilimsele" diye tanımlanabilecek keskin bir dönüşüm sürecine girdi takım. Önceki dönemin “haydi aslanlar, siz büyük takımsınız, çıkın oynayın!” kolaycılığından sıyrılıp saatler süren oyun planı toplantıları, uzun video analizleri ve modern idman uygulamaları ile donatılan bir döneme geçiş söz konusu. Teknik ve taktik hazırlık açısından uzun zamandır hasret kalınan köklü bir değişim bu; ancak görünen o ki, takımdaki mental güçsüzlük ve özgüven eksikliği hızlı sonuç alınmasına set çekmekte.
Taylan Antalyalı: "yıktım perdeyi eyledim viran!" |
Domenec Torrent’in özgeçmişi ve özellikle Pep Guardiola ile uzun yıllara dayanan teşrik-i mesaisi, sahip olduğu teknik donanımın ve birikimin güvencesi sayılır. Ancak, selefinin Florya'da bıraktığı enkaz halindeki takımı sezon ortasında zihinsel olarak toparlayacak bir "motivasyon erbabı" ya da "günübirlik çözümler pratisyeni" olmadığı da besbelli.
Domenec Torrent: nadiren yakalanan bir coşku anı |
Torrent gibi katıksız bir teknik adamın mevcut potansiyelini performansa dönüştürebilmesi için kendisine yeterli süre tanınması gerekiyor. Çağdaş futbola ayak uydurmaya doğru giden inişli çıkışlı yolda destek ve sabır şart.
Torrent'den bir sürpriz: Şilili regista yedek kulübesinde |
Torrent’in yadırganan bazı ilk 11 tercihleri ve oyuna müdahalelerdeki tutukluğu alınan kötü sonuçlarla birleşince, futbol medyası kendisini gözden çıkarmaya kadar giden ölçüsüz eleştiriler yapmakta gecikmedi. Oysa, takıma yerleştirmeye çalıştığı süratli ve geniş alana yayılan yardımlaşmalı dikine oyun, sabır göstermeye değecek bir beklenti yaratıyor futbol fukarası ülkede. Sadece iki puan alınabilen beş maçlık yeni dönemde, bölük pörçük ve sonuçsuz da olsa, Torrent'in anlayış farkının hissedildiği evreler yaşandı aslında. Misal, kazanmak üzereyken son dakikalarda amatörce sakarlıklarla kaybedilen Trabzonspor maçı topyekun bir travma yarattı belki, ama oyun olarak umutları kararttığı söylenemez. İspanyol teknik direktörün birikimi, oyun felsefesi ve antrenman performansı önümüzdeki sezondan itibaren kritik mevkilerin hakkını verebilecek birkaç oyuncu takviyesiyle güzel günler vadediyor; yeter ki yeni puan kayıpları toplu bir tükenmişlik sendromuna yol açarak onu kaçınılmaz bir vedaya sürüklemesin.
Bafetimbi Gomis: "Nerede kalmıştık?" |
Yaşanan bunca hengamenin ortasında 21 Şubat Pazartesi akşamı gözümüz kulağımız Gürsel Aksel Stadyumu’ndaki Göztepe maçında olacak. Her şeye rağmen, hafta boyu verimli bir hazırlık süreci ile tam kadro bu maça odaklandığı düşünülen takımın kazanma şansı yüksek. Kaldığı yerden devam edecek bir görüntü veren Bafetimbi Gomis'in varlığı umutları artırıyor. Son maçtaki kritik golüyle moral yüklenen Mostafa da hazır ve nazır! Nöbetleşe bir gol şöleninin tam zamanı! Torrent'in, henüz uyum sağlanamayan geriden pasla çıkma anlayışındaki ısrarını erteleyip topu doğrudan ceza sahasına ulaştıracak gole yönelik pragmatik formüllere yönelmesi kuvvetle muhtemel. G.Saray’ın alt sıraları paylaştığı renktaşına karşı alacağı bir galibiyet, hayat öpücüğü etkisi yaratarak İspanyol teknik direktörün ve takımın yolunu açabilir. Aksini düşünmek tüm camiayı kan ter içinde bırakacak bir kâbus! Felaket senaryolarını bir kenara bırakıp iyi düşünelim, iyi olsun: Cimbom'un başı öne eğilmesin.
E.Ülgen -20.02.2022-
Not: Domenec Torrent'in kişisel tanıtım bültenlerinde Nijerya doğumlu İngiliz şarkıcı Sade Adu'nun hayranı olduğu, ofisinde ve soyunma odalarında sürekli onu dinlediği anlatılıyor. Sade’nin Kiss of Life isimli sevilen şarkısına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. Dileyelim, Pazartesi akşamı alınacak sonuç, Torrent ve takım için bu güzel şarkının ismi gibi hayat öpücüğü olsun. 🎵Kiss of Life
Önceki yazılara aşağıdaki linklere tıklayarak ulaşabilirsiniz:
Mustafa Kapı & Bartuğ Elmaz -14 02.2022 -
Brian Birch; Galatasaray'ın Unutulmaz Demir Yumruğu -14.07.2021-
Futbol Evine Dönecekmi? - Italya - Ingiltere - EURO 2020 Finali - 11 Temmuz 2021-
Lizbon'da Sessiz Şölen;11 Ağustos 2020
Hayal Değil Gerçek; Kolombiya Kaplanı Galatasaray'da; 7 Eylül 2019
Perde Açılıyor; Şölen Başlıyor - Galatasaray - FK Lokomotiv Moskova; 17 Eylül 2018
Galatasaray - Beşiktaş; Büyük Düello; 29 Nisan 2018
Fatih Terim ve Galatasaray, Uzatmalı bir Aşk Hikayesi; 4 Nisan 2018
2 Aralık 2017 Bir Kabus Gecesi: 3 Aralık 2017
Selçuk İnan'ın Dramı; 16 Eylül 2017
Teknik Direktörler - Futbolun Özel Adamları -
Göz-Göz-Göztepe; Efsane Gerçekten Geri Döndü mü?
Ajax v Man. United; Gençler Kazansın!
17 Yaşında Yorgun Bir Kupa ve "Bir Şaman Ayini" -17 Mayıs 2017"
Dünyanın Çivisi Çıkmış, Hala mı Futbol? - Futbolun Sihiri - 27 Mart 2017-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder