Son dönemde bir haller
oldu Nando’ya. Taraftarın sağladığı sınırsız kredi ve Yönetim’in sunduğu kaptanlık rütbesi lakaytlığa varan aşırı bir özgüven vermiş olmalı ona. Misal, maçları orta
sahadan izlemeyi bir alışkanlık haline getirdi. Cumartesi akşamı Akhisar’ın santraforu ilk pozisyonu değerlendiremedi, ama ilerleyen dakikalarda açılma hasletinde ısrar edince, Olcan Adın avlayıverdi onu, geriye doğru havalanıp topu çıkarmaya çalıştı, çaresiz kalıp maalesef traji-komik bir
fotoğraf ekledi başarılarla dolu özgeçmiş arşivine.
![]() |
Muslera'nın geriye doğru çaresizce uçuşu; Olcan Adın golü 9 Aralık 2017 |
Kalesini hiç gerekmediği zamanlarda terk edip macera ararken, kenarlardan gelen ortalarda tam tersine ürkekçe kale çizgisine yapışıp kalıyor. Yan top allerjisi uzun süredir had safhada ve hiçbir düzelme kaydetmiyor. Bu gerilemenin nedenini tahmin etmek zor değil aslında. Claudio Taffarel’in 1,5 yıl önce G.Saray kaleci antrenörlüğünü bıraktığı günden itibaren başlayıp hızlanan
bir düşüş bu. Yönetim, o dönemde kaleci antrenörü Hollandalı Frans Hoek
ile anlaştı, ama nedendir bilinmez Muslera yeni antrenörünü tavizsiz bir tutumla reddetti; maç öncesi
tribünlerin önünde sırtını döndü ona ve o zamanki yedeği Cenk Gönen ile ısındı.
Bu anlaşılır ve kabul edilebilir bir protesto yöntemi değildi, gerekçesi de hiç yansımadı medyaya; ama Yönetim tercihini hiç düşünmeden yaparak sessiz sedasız yol verdi Frans Hoek’e. Dile
kolay, Barcelona, Bayern Münih, Ajax ve Hollanda Milli Takımı'nda çalışan, son
işi Manchester United olan çok deneyimli uluslararası bir kaleci antrenörü, Muslera uğruna derhal istenmeyen adam ilan edilmişti. Sonuçta,1,5 yıldır Fadıl Koşutan isimli bir antrenör çalıştırıyor Muslera’yı. Kalecilik
geçmişinde Kastamonuspor, Pendikspor, Darıcaspor, Beylerbeyi ve Tepecikspor arasında dolaşmış olan bu antrenör, hangi profesyonel deneyimini aktarıyor Muslera’ya ayrı
bir merak konusu. Claudio Taffarel ve Frans Hoek’ten Fadıl Koşutan’a geçiş
sadece bir isim değişikliği değil elbet, bu süreç, aynı zamanda keskin bir
vizyon daralması ve iplerin Muslera’nın eline verilmesi anlamına da geliyor,
sonuç ise malum!
![]() |
Muslera Frans Hoek'ün yüzüne bile bakmıyor; 2016-17 sezonu Kayserispor maçı öncesi |
Muslera, disiplinli çalışma ve sürekli gelişme yerine kendi kontrolundaki “konforlu bölge”de
kalmayı tercih etmişti muhtemelen, Yönetim ise sahip olduğu “kredi” gereği hiç ses çıkar(a)madı
ona. Nasıl olsa kendisine rakip göreceği bir alternatif de yokken, Frans Hoek’ün
sıkı antrenmanlarına katlanmaya lüzum görmemiş olmalıydı. Kalecilikte doruğa ulaştığını
düşündüğü için “ders almam, ders veririm” düsturuyla, antrenman
programını bizzat kendisinin dayatabileceği isimsiz bir “arkadaş”ı çalıştırıcı olarak
tercih etmiş olması da çok mümkündü tabii ki.
![]() |
good old days! |
Yönetim ve Igor Tudor gidişatı görüp derhal üst düzey bir kaleci antrenörünü istihdam etmezse, daha da önemlisi, Muslera, performansını "eski günlerine" taşıyacak disiplin, özveri ve motivasyona ulaşamazsa, paydaşlardan görmeye çok alıştığı değer ve saygı gösterileri protesto tezahüratına dönüşebilir aniden. İş o hale geldiğinde, kimi otoriteler tarafından biraz da abartılı bir tespitle "G.Saray’ın 1905’ten bu yana en iyi 5 kalecisi arasında" sayılması bile, bu kalp kırıcı ilişki değişikliğine engel olmaz maalesef; çünkü profesyonel futbolda ve hele Türkiye'de sonsuz zannedilen krediler dahi çok çabuk tüketilebiliyor. Nando'nun G.Saray'daki son demleri,
Barcelona’da 10 yıl boyunca sayısız başarıya imza attıktan sonra talihsiz bir
kariyer sonu yaşayan Victor Valdes’e mi benzeyecek, yoksa Juventus’un yaşlanmak nedir
bilmeyen efsane file bekçisi Gigi Buffon’u mu andıracak, bunu kendisi belirleyecek son tahlilde.
E.Ülgen; 10 Aralık 2017
Yazarın önceki yazıları
2 Aralık 2017; Bir Kabus Gecesi
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
https://futboltabirleri.blogspot.com.tr/2017/12/bjk-3-gsaray-0-2-aralk-2017-kabus-gecesi.html
Selçuk İnan'ın Dramı -16 Eylül 2017 -
Teknik Direktörler - Futbolun Özel Adamları - 16 Temmuz 2017 -
Göz-Göz-Göztepe; Efsane Gerçekten Geri Döndü mü? -16 Haziran 2017-
Ajax v Man. United; Gençler Kazansın! 24 Mayıs 2017-
Dünyanın Çivisi Çıkmış, Hala mı Futbol? - Futbolun Sihiri - 27 Mart 2017-
E.Ülgen; 10 Aralık 2017
Yazarın önceki yazıları
2 Aralık 2017; Bir Kabus Gecesi
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
https://futboltabirleri.blogspot.com.tr/2017/12/bjk-3-gsaray-0-2-aralk-2017-kabus-gecesi.html
Başakşehir FK - Galatasaray; Tudor, Avcı ve Şeytanın Bacağı
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
https://futboltabirleri.blogspot.com.tr/2017/11/basaksehir-galatasaray-tudor-avc-ve.html
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
https://futboltabirleri.blogspot.com.tr/2017/11/basaksehir-galatasaray-tudor-avc-ve.html
Hedef Tahtasından Şeref Kürsüsüne; Bir Igor Tudor Analizi
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
https://futboltabirleri.blogspot.com.tr/2017/10/hedef-tahtasndan-seref-kursusune-bir.html
3F, Fado, Fiesta, Football - 2 Ekim 2017 -
https://futboltabirleri.blogspot.com.tr/2017/10/hedef-tahtasndan-seref-kursusune-bir.html
3F, Fado, Fiesta, Football - 2 Ekim 2017 -
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
Selçuk İnan'ın Dramı -16 Eylül 2017 -
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
Jurgen Klopp ve "Gegenpressing" - 5 Eylül 2017 -
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
Teknik Direktörler - Futbolun Özel Adamları - 16 Temmuz 2017 -
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
Dank je wel* Wesley, Bu Taraftar Seni Çok Özleyecek. 10 Temmuz 2017 -
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
Göz-Göz-Göztepe; Efsane Gerçekten Geri Döndü mü? -16 Haziran 2017-
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
Ajax v Man. United; Gençler Kazansın! 24 Mayıs 2017-
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
17 Yaşında Yorgun Bir Kupa ve "Bir Şaman Ayini" -17 Mayıs 2017-
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
Dünyanın Çivisi Çıkmış, Hala mı Futbol? - Futbolun Sihiri - 27 Mart 2017-
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
Hollanda Futbolu ile Hollanda'nın sosyal, politik ve kültürel yapısı arasındaki ilişki -1 Mart 2017-
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
Radyo Futbolu -11 Şubat 2017 -
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
Futbol, Pas ve Dil -4 Şubat 2017 -
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
Bir “Panzer”in duygusal anları – Bastia Schweinsteiger’in milli takıma vedası -25 Eylül 2016-
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
Jan Olde Riekerink- Bir Papatya Falı – 29 Mayıs 2016
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
Zafere Giden Yol – Bir Ergin Ataman Analizi- 28 Nisan 2016
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
Müstesna Bir Kaptan- Cüneyt Tanman- O yancı olamaz!- 9 Nisan 2016
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
Kaleciler- Sahaların yalnız ve tedirgin panterleri – 9 Nisan 2016
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
Sabri “Reyiz”den vazgeçilemez- 8 Nisan 2016
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
Taraftar ve futbolsever olmak- “açıklanamaz bir şekilde, üzerine kafa yormadan” – 8 Nisan 2016
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder