![]() |
Selçuk 2014, yine moralsiz, ama en azından partnerinin desteğine sahip |
Aslında her şeyin miladı 6 Nisan 2014 tarihinde Fener'e karşı 1-0 kazanılan maçtı. O gün galip durumdayken ıslıklanmak
sinirlerini bozdu; Mancini’nin oyun sırasındaki aleni eleştirileri bardağı taşırdı ve maçın 85. dakikasında forması ile kaptanlık bandını çıkartarak adeta bir veda mesajı verdi. Ama her zaman vizyonuyla övülen Ünal Aysal gelişmeleri okuyamadı ve bu dramatik hadiseden sadece bir ay sonra fahiş ücretlerle
(muhtemelen klasik “ya Fener’e giderse?” endişesiyle) beş yıllık kontrat
teklif etti ona; kontratın şartları Selçuk açısından mükemmeldi, ama ne yazık
ki, paranın her şey olmadığı bir kez daha kanıtlandı. Beklenmedik
2014-15 şampiyonluğu sayesinde sular bir ara durulur gibi olduysa da, yüzü hiç gülmedi bir daha. Futbolun gerçeğine
toslamıştı ve farkındaydı bu durumun: sadece bir kerelik feveran bile
olsa, "kutsal formaya saygı göstermeyenin" ve taraftarın nevrini döndürenin iflah olmayacağı
onun da yüzüne vurulmuştu! Kankası, can dostu Burak Yılmaz'ın Çin'de başlayıp Trabzon'da biten yolculuğu ise onu takımda yapayalnız bıraktı, durgunlaştı ve iyice içine kapandı. Üstelik, belki imajının ve tarzının iyice eskidiğini hissediyor, belki de Ünal Aysal’ın lütfettiği yüksek ücretin altinda eziliyordu.
![]() |
O yaşanmayası an: Selçuk forma ve bandını Tugay Kerimoğlu'na teslim ediyor |
Bütün
yükü ve acıyı Dursun Özbek’in çektiği çok başarısız iki yıldan sonra, 2017-18
sezonundaki transfer furyasında kadroya öyle iki oyuncu dahil oldu ki, bu
aslında yönetim tarafından Selçuk’a beklenmedik bir “sen artık gidebilirsin!” mesajıydı:
Fernando Reges onun pozisyonunu dolduran A sınıf bir
oyuncuydu, Ersun Yenal yıllarındaki gibi orta sahanın hücumcu tarafına
geçme umudu da kalmamıştı, zira o mevki de Igor Tudor’un prensi dripling ustası
atlet futbolcu Badou N’Diaye’nin tapulu malıydı artık. Sözün
özü, Selçuk ilk 11’den dışlanmıştı; o artık kulübedeki kaptan ve de “takımı
yavaşlatan” çok pahalı bir yedekti. Duygusal karakteri bunları
taşıyamazdı, Tudor’un güvencesi ve yönetimin yarım ağızlı sahiplenmesi pek
sahici gelmiyordu sanki ona, yepyeni ve albenili transferler arasında
yerinin olmadığını hissediyor olmalıydı. Moral bozukluğundan kararmış bir surat
ifadesi ile son 15-20 dakikalarda
girdiği oyunlarda adeta hipnotize olmuş gibiydi, kaybettiği topların
peşinden koşmaması, ultraAslan’ın itham ettiği gibi umursamamaktan ya da mücadeleden
kaçınmaktan ziyade, bu bitkin ruh halinden kaynaklanıyor olmalıydı;
taraftar biraz sabırlı olsa, destek verse muhtemelen bir şeyler değişirdi,
ama tam tersine kaptanlık bandı Muslera’ya daha çok yakıştırılıyor ve nihayetinde “vefalı(!)” ve “sabırlı(!)” ultrAslan bir ilke imza atarak siyah
puntolarla “git artık!” ültimatomu veriyordu sosyal medya üzerinden
Kaptan’a. Bu kadarı “Sabri Reyiz”’e bile yapılmamıştı!
![]() |
Acılı ve acı veren bir ifade: "böyle mi olacaktı?" der gibi... |
G.Saray’da
6 sezon oynayıp, 5 sezon kaptanlık yapmak efsane olmak için yeterli değildi
elbet. 24 yılını Barca’ya veren, Avrupa’nın gelmiş geçmiş en vizyoner orta
saha oyuncularından sayılan Xavi benzetmesinin abartılı olduğu da bir gerçek.
Onun adı, G.Saray’ın efsanevi kahramanlarının yanına yazılmayacak, bu da doğru!
Ama böyle hakaretamiz bir ültimatomu hak edecek ne yaptı bu
adam? 3 yıl önce, tribün ıslıkları teknik direktörün umuma açık fırçası ile birleşince
duygularına hakim olamayıp formasını çıkardığı için veya oyuna girdiğinde
Muslera’dan kaptanlık bandını aldı (alsa bir dert, almasa başka bir dert!) diye makul görülebilir mi bu yakışıksız
“persona non grata” mesajı? Ya da, son sezonlarında çok yan pas veriyor olması
böyle bir aşağılamanın haklı gerekçesi olabilir mi? Bu kadar basit mi
kaptana ültimatom vermek?
Gelelim
kritik soruya: ne olacak Selçuk’un bu şartlarda G.Saray’daki geleceği? Ne
yazık ki, süreç her iki tarafa da hızla maddi-manevi zarar verme yolunda. Sakatlık
ve cezalardan doğacak fırsatlar, ilk iki sezonu anımsatan gayretli ve etkili birkaç maç, Fener’e kritik
bir anda atılacak klasik bir frikik golü durumun düzelebilmesi için işe
yarar belki, ama herkes kabul etmeli, olup bitenlerden sonra filmi geriye
sarmak, artık çok zor, neredeyse imkansız! Üstelik Selçuk, Sabri gibi
direşken ve duygularını alt edebilecek bir yapıya sahip değil. Keşke, bu
sezon başında yapılan transferleri gördükten sonra, taraftarla arasındaki tamir olmaz ilişkiyi de dikkate alıp, cazip yıllık ücretini ve devam eden kontratını
elinin tersiyle itebilmiş ve Real Madrid efsanesi Raul Gonzalez’in açtığı
yoldan gidebilmiş olsaydı. Bir anketteki cevaplardan taraftarların
kendisini istemediği sonucuna varıp, 20 senelik takımını terk ederek Schalke’ye
giden ve son iki sezonunda orada harikalar yaratarak Madridlileri bin pişman
eden Raul gibi davranabilmek yüceltirdi onu. Ama anlaşılan o ki, belki
gerçekleri görememek, belki de milyon Avro'ların vazgeçilmezliği, hiç hak
etmediği bir Umut Bulut veya Olcan Adın sonuna süratle yaklaştırıyor sanki
onu; ne kadar yazık!
Her ne olursa olsun, bu değersizleştirme/değersizleşme süreci akışına bırakılmamalı, Selçuk, ara transferde gücünü yeniden gösterebileceği, değerini bilecek bir kulübe transfer olmalı mutlaka. Sorun sadece Selçuk’un tüm itibarını kaybetmekte olmasından ibaret değil elbet, takıma etkisi de kaçınılmaz, çünkü kulübede boynu büyük oturan, sahaya adımını atar atmaz ıslıklanacağını bilen bir kaptanın yaratacağı huzursuzluk, ekip olma ve şampiyonluk yolunda taşınabilir bir yük değil hiç kuşkusuz.
Ertuğrul Ülgen - 16 Eylül 2017-
Yazarın önceki yazıları:
Jurgen Klopp ve "Gegenpressing"
https://futboltabirleri.blogspot.com.tr/2017/09/jurgen-klopp-und-gegenpressing.html
Teknik Direktörler - Futbolun Özel Adamları -
https://futboltabirleri.blogspot.com.tr/2017/07/teknik-direktorler-futbolun-ozel.html
Dank je wel* Wesley, Bu Taraftar Seni Çok Özleyecek.
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
https://futboltabirleri.blogspot.com.tr/2017/07/tot-ziens-wesley-bu-taraftar-seni-cok.html?m=1
Göz-Göz-Göztepe; Efsane Gerçekten Geri Döndü mü?
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
https://futboltabirleri.blogspot.com.tr/2017/06/guzelyalnn-sar-krmzs-efsane-geri-dondu.html?m=1
Ajax v Man. United; Gençler Kazansın!
Her ne olursa olsun, bu değersizleştirme/değersizleşme süreci akışına bırakılmamalı, Selçuk, ara transferde gücünü yeniden gösterebileceği, değerini bilecek bir kulübe transfer olmalı mutlaka. Sorun sadece Selçuk’un tüm itibarını kaybetmekte olmasından ibaret değil elbet, takıma etkisi de kaçınılmaz, çünkü kulübede boynu büyük oturan, sahaya adımını atar atmaz ıslıklanacağını bilen bir kaptanın yaratacağı huzursuzluk, ekip olma ve şampiyonluk yolunda taşınabilir bir yük değil hiç kuşkusuz.
- Not: Bu
yazı burada bitti aslında, ancak çok yaklaşan veda günü geldiğinde
eklenecek birkaç satır daha var, onları da peşinen yazıp öyle koyalım
noktayı:
Ertuğrul Ülgen - 16 Eylül 2017-
Yazarın önceki yazıları:
Jurgen Klopp ve "Gegenpressing"
https://futboltabirleri.blogspot.com.tr/2017/09/jurgen-klopp-und-gegenpressing.html
Teknik Direktörler - Futbolun Özel Adamları -
https://futboltabirleri.blogspot.com.tr/2017/07/teknik-direktorler-futbolun-ozel.html
Dank je wel* Wesley, Bu Taraftar Seni Çok Özleyecek.
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
https://futboltabirleri.blogspot.com.tr/2017/07/tot-ziens-wesley-bu-taraftar-seni-cok.html?m=1
Göz-Göz-Göztepe; Efsane Gerçekten Geri Döndü mü?
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
https://futboltabirleri.blogspot.com.tr/2017/06/guzelyalnn-sar-krmzs-efsane-geri-dondu.html?m=1
Ajax v Man. United; Gençler Kazansın!
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
https://futboltabirleri.blogspot.com.tr/2017/05/ajax-v-manunited-gencler-kazansn.html?m=1
17 Yaşında Yorgun Bir Kupa ve "Bir Şaman Ayini" -17 Mayıs 2017"
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
https://futboltabirleri.blogspot.com.tr/2017/05/17-mays-galatasaray-bayram-vs-aldo-poy.html?m=1
Dünyanın Çivisi Çıkmış, Hala mı Futbol? - Futbolun Sihiri - 27 Mart 2017-
https://futboltabirleri.blogspot.com.tr/2017/05/ajax-v-manunited-gencler-kazansn.html?m=1
17 Yaşında Yorgun Bir Kupa ve "Bir Şaman Ayini" -17 Mayıs 2017"
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
https://futboltabirleri.blogspot.com.tr/2017/05/17-mays-galatasaray-bayram-vs-aldo-poy.html?m=1
Dünyanın Çivisi Çıkmış, Hala mı Futbol? - Futbolun Sihiri - 27 Mart 2017-
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
Hollanda Futbolu ile Hollanda'nın sosyal, politik ve kültürel yapısı arasındaki ilişki -1 Mart 2017-
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
Radyo Futbolu -11 Şubat 2017 -
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
Futbol, Pas ve Dil -4 Şubat 2017 -
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
Bir “Panzer”in duygusal anları – Bastia Schweinsteiger’in milli takıma vedası -25 Eylül 2016-
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
Jan Olde Riekerink- Bir Papatya Falı – 29 Mayıs 2016
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
Zafere Giden Yol – Bir Ergin Ataman Analizi- 28 Nisan 2016
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
Müstesna Bir Kaptan- Cüneyt Tanman- O yancı olamaz!- 9 Nisan 2016
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
Kaleciler- Sahaların yalnız ve tedirgin panterleri – 9 Nisan 2016
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
Sabri “Reyiz”den vazgeçilemez- 8 Nisan 2016
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız
Taraftar ve futbolsever olmak- “açıklanamaz bir şekilde, üzerine kafa yormadan” – 8 Nisan 2016
aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız