25 Eylül 2016 Pazar

Bir “Panzer”in duygusal anları -Bastia Schweinsteiger’in milli takıma vedası-


     


     Almanya’nın gelmiş geçmiş en fazla milli olan 4. futbolcusu, orta sahanın gerçek dinamosu Bastian Schweinsteiger, 31 Ağustos 2016 akşamı Borussia Park’ta oynanan Finlandiya maçıyla “Nationalmannschaft”’a veda etti. Kulüp ayırımı olmaksızın 30 bini aşkın taraftar müthiş bir değerbilirlik örneği göstererek hep birlikte ismini haykırdığında gözyaşlarına hakim olamadı, dakikalarca hüngür hüngür ağladı ve ağzından hıçkırıklar arasında güçlükle şu veda cümleleri çıktı: “burada olmanız benim için o kadar önemli ki! Sizin için oynamak bir onurdu.” Oysa biz onu duygularından arınmış bir “Alman Panzeri” olarak bilirdik, zaten Almanlar “duygusuz robotlar” değil midir bizim nezdimizde? Kadirşinaslık ve vefanın bize özgü duygular olduğunu iddia eder dururuz ama, böyle duygusal bütünleşmelerden ziyade, para- pul ve kavga-döğüş gırladır bizim milli takım mecramızda. 


     Schweini’nin o etkileyici veda töreninde, 12 yılda oynadığı 121 milli maçın hangileri bir film şeridi gibi geçmiştir gözünün önünden bilinmez, ama birçok futbolseverin aklına Rio’daki finalde uzatmada attıkları golle Arjantin'i 1-0 yenip 2014 Dünya Şampiyonu oldukları final maçındaki kanlı yüzünün geldiğine eminim. Sergio Aguero’nun darbesiyle kan revan içinde kaldığı o akşam, alışkın olduğu partneri Khedira’nın eksikliğini de gidermek üzere, olağanüstü bir gayret göstermişti. Kanlı yüzle kaldırılmış 2014 Dünya Kupası onun savaşçı karakterinin simgesidir birçokları için... Orta sahadaki “box-to-box” stilinin marka isimlerinden, top kapma kadar serviste de etkili, müthiş bir pozisyon bilgisine sahip, aynı zamanda da sürpriz gollerin sahibi...



     İster istemez bu etkileyici veda törenini izleyince, kendi çöplüğünüze dönüp bakıyorsunuz,  futbola taptığı söylenen ve milliyetçi duygularla sarıp sarmalandığı farz edilen bir ülkede böyle etkileyici  bir milli veda sahnesinin  hiç yaşanmamış olduğunu farkına varınca da hayret ediyorsunuz. Bunun nedeni, ülke futbolunda istikrarlı bir başarı hikayesinin ve topyekün takdiri hak edecek özelliklere sahip oyuncuların bulunmaması mı acaba? Yoksa böyle bir vefa törenini organize etmeyi akıl edecek bir yönetimin eksikliği mi? Veya kulüp ayırımı olmadan gelip o oyuncuyu duygusallıktan ağlatacak bir “milli taraftar” bilincinden söz edilememesi de olabilir mi? Her ne olursa olsun, futboldaki başarının asilce taçlandırıldığı ve bizlerin de takdirle (ve biraz da hasetle) izlediğimiz böylesine zarif, duygusal ve medeni bütünleşme sahneleri bize ne yazık ki çok uzak.  

Her neyse, bakalım 32 yaşındaki Bavyera efsanesi son demlerinde üst seviye bir Premier Lig macerası yaşamak için geldiği Manchester United'da  Mourinho’nun “kaprislerini” aşabilecek mi?  Schweini şu sıralar "Kırmızı Şeytanlar"ın B takımıyla antrenmanlara çıkıyor. İhtişamlı bir mili vedadan hemen sonra, sahada babasını bile tanımayacak duygusallıktaki(!) bir Akdenizli’nin ona layık gördüğü bu “insafsızlık” da futbolun bir rasyonalitesi, ne diyelim...

E.Ülgen-25.09.2016

Yazarın Diğer Yazıları:


Jan Olde Riekerink- Bir Papatya Falı – 29 Mayıs 2016
https://futboltabirleri.blogspot.com.tr/2016/05/jan-olde-riekerink-bir-papatya-fal.html?m=1


Zafere Giden Yol – Bir Ergin Ataman Analizi- 28 Nisan 2016
https://futboltabirleri.blogspot.com.tr/2016/04/zafere-giden-yol-bir-ergin-ataman_28.html?m=1


Müstesna Bir Kaptan- Cüneyt Tanman- O yancı olamaz!- 9 Nisan 2016
https://futboltabirleri.blogspot.com.tr/2016/04/mustesna-bir-kaptan-cuneyt-tanman-o-bir.html?m=1


Kaleciler- Sahaların yalnız ve tedirgin panterleri – 9 Nisan 2016
https://futboltabirleri.blogspot.com.tr/2016/04/kaleciler-sahalarn-yalnz-ve-tedirgin.html?m=1


Sabri “Reyiz”den vazgeçilemez- 8 Nisan 2016
https://futboltabirleri.blogspot.com.tr/2016/04/sabri-reyizden-vazgecilemez.html?m=1


Taraftar ve futbolsever olmak- “açıklanamaz bir şekilde, üzerine kafa yormadan” – 8 Nisan 2016